ASHAB-I BEDİR

Bedir Muharebesi veya Bedir Savaşı, Miladi 14 Mart 624, Hicri 17 Ramazan 2 cuma günü Müslümanlarla, Mekkeli Kureyşliler (Müslümanların kullandıkları tabire göre Müşrik) arasında yapılmıştır. Müslümanların ilk savaşı olarak kabul edilir.

Nedenleri

Müslümanlar açısından savaşın en önemli nedeni, Kureyşliler kendilerine işkence yapıp hicrete zorlamalarıydı. Ayrıca Mekkeliler, hicretten sonra Müslümanların geride bıraktıkları mallarını yağmalamışlardı.[1]

Mekkeli Kureyşliler açısından bakıldığındaysa, Medine’ye yerleşen Müslümanların, Mekkeli Kureyşliler kervanlarını takip etmeleri savaşın en önemli mazereti sayılır. Mekke’deki hemen her ailenin kervanlarda bir hissesi vardı.[2] Bu da Mekkeli Kureyşliler arasında savaş için neden oluşturmaya yetmişti.

Savaş

Hicretten sonra Müslümanlar, geride bıraktıkları mallarının yağma edilmesine misillemede bulunmak için Kureyş kervanlarına saldırılar düzenlediler.

Bu saldırıların birinde Müslümanlar, içinde bin deve ve yarım milyon dirhem değerinde ticari mal bulunan bir kervanı hedef almak istediler. Hz. Muhammed (a.s.m), bu sefer için orduyu topladı. Toplanan 305 kişi Hz. Muhammed (a.s.m) komutasında Bedir yakınlarına gelerek kervanı beklemeye başladı. Ancak kervanın lideri Ebu Süfyan, Müslümanların kervanı beklediğini öğrendi ve Mekke’ye haber yolladı. Ayrıca kervanın yolunu da değiştirdi. Müslümanların kervana saldırmaya hazırlandığı haberini duyan Mekkeliler, Ebu Süfyan’ın tehlikenin atlatıldığını haber veren ikinci mesajına rağmen Müslümanların üzerine yürümeye karar verdiler.[3]

Mekkeliler, oluşturdukları 950 kişilik kuvvetle Bedir’e doğru yola çıktılar.

İki ordu karşı karşıya gelince, Arap savaşlarında gelenek haline gelen “er dileme” (Mübareze) hadisesi için taraflar içlerinden üçer kişi seçtiler. Buna göre, İslam Ordusu’ndan Hz. Hamza, Hz.Ubeyde ve Hz. Ali ile; Utbe, Ubeyde bin Haris ve Utbe bin Rabia ile karşı karşıya geldi. Her üç çarpışmayı da Müslümanlar kazandı.[4]

Er dileme hadisesinden sonra savaş başladı. Çarpışmaların ilerleyen aşamalarında Mekkeli Kureyşliler dağılma belirtileri gösterdi; komutanları Ebu Cehil öldürülünce de iyice dağıldılar.[5]

Kayıplar

Savaş müslümanların zaferiyle sonuçlandı. Mekke Müşrikleri Ebû Cehil dahil 70 ölü 70 esir bırakıp kaçtılar. Müslümanlar da 14 şehit verdiler.[6]

319 kişilik İslam ordusu sayıca katlarca üstün kureyşlilere karşı galip gelmiş ve sadece 14 şehit vermiştir. bu mübarek zatlar;

Muhacirlerden şehid olanlar:

1- Ubeyde bin haris
2- Umeyr bin ebi vakkas
3- Züşşimaleyn bin abdi amr
4- Akil bin bükeyr
5- Mihça’ (hz. ömerin azadlısı)
6- Safvan bin beyza

Ensardan şehit olanlar:

1- Sad bin hayseme
2- Mübeşşir bin abdül münzir
3- Yezid bin haris
4- Umeyr bin humam
5- Rafi bin mualla
6- Harise bin süraka
7- Avf bin haris
8- Muavviz bin haris

 

Kur’an’da Bedir Savaşı

Kur’an’da Bedir Savaşı’yla ilgili ayetler şöyledir:

“Kendilerine savaş açılan Müslümanlara, zulme uğramaları sebebiyle cihad için izin verildi. Şüphe yok ki Allah’ın onlara yardım etmeye gücü yeter.“(Hacc 13)

“And olsun, siz son derece güçsüz iken Allah size Bedir’de yardım etmişti. O halde Allah’a karşı gelmekten sakının ki şükretmiş olasınız.“(Al-i İmran 123)

“Ey iman edenler! (Düşmana karşı) tedbirinizi alıp, küçük birlikler halinde, yahut topluca savaşa gidin.“(Nisa 71)

“Eğer siz (Uhud’da) bir yara aldıysanız, şüphesiz o topluluk da (Karşıtılar da Bedir’de) benzeri bir yara almıştı. İşte (iyi veya kötü) günleri insanlar arasında (böyle) döndürür dururuz. (Bazen bir topluma iyi ya da kötü günler gösteririz, bazen öbürüne.) Allah, sizden iman edenleri ayırt etmek, sizden şahitler edinmek için böyle yapar. Allah, zalimleri sevmez.“(Al-i İmran 140)

“Bildiğin gibi, Rabbin seni hak uğruna, öz yurdundan çıkarmıştı. Ve müminlerden bir grup tamamen isteksizdi.” (Enfâl 6) “O sırada Allah, iki gruptan birinin kesinlikle sizin olacağını vaat ediyordu. Ve siz, güçsüz ve silahsız olanın size düşmesini arzu ediyordunuz. Allah ise hakkı kendi kelimeleriyle tam bir biçimde ortaya koymayı ve küfre batmışların ardını-arkasını kesmeyi istiyordu.” (Enfâl 7) “Diliyordu ki, kötülüğü temsil edenler istemese de hakkı ayan-beyan gözler önüne koysun, saçma ve tutarsız olanı hükümsüz kılsın.” (Enfâl 8) “Hani siz, Rabbinizden yardım ve destek diliyordunuz; O, sizin dileğinize şöyle cevap vermişti: ‘Hiç kuşkunuz olmasın, Ben size, meleklerden birbiri ardınca bin tanesiyle yardım ulaştıracağım.‘” (Enfâl 9) “Allah bunu, sadece bir müjde olsun ve o sayede kalpleriniz huzur ve rahatlık bulsun diye yaptı. Yardım yalnız ve yalnız Allah katındandır. Hiç şüphesiz Allah Azîz’dir, Hakîm’dir” (Enfâl 10)

“Baskı ve şiddet kalmayıncaya ve din tamamen Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer (küfürden) vazgeçerlerse şüphesiz ki Allah onların yaptıklarını hakkıyla görendir.“(Enfâl 39)

http://www.youtube.com/watch?v=lSwnAsuFvp8

Kaynaklar:

1. HAMİDULLAH Muhammad, Hz. Peygamber’in Savaşları, Yeni Şafak, s. 32, ISBN 975-473-284-1
2. SURUÇ Salih, Peygamberimizin Hayatı, Nesil Yay., c. 2 s. 15, ISBN 975-408-020-8
3. HAMİDULLAH Muhammad, a.g.e., s. 34
4. SURUÇ Salih, a.g.e., c. 2, s. 29
5. SURUÇ Salih, a.g.e., c. 2, s. 35
6. http://www.diyanet.gov.tr/turkish/dy/DiniBilgilerDetay.aspx?ID=447

 

Paylaşabilirsiniz...