Hayırlı bir gün – 06-02-2024

Bismillâhirrahmânirrahîm

“Kulunu (Muhammed -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’ı) bir gece, Mescid-i Harâm’dan kendisine bâzı âyetlerimizi göstermek için, etrâfını mübârek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allâh, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla bilen, hak­kıyla görendir.”

İs­râ Suresi, 1.

“Abdullah (b. Mes’ûd) şöyle demiştir: “İsrâ olayı gerçekleştiğinde Resûlullah’a (sav) üç şey verilmiştir: Beş vakit namaz ve Bakara sûresinin son âyetleri verilmiş, ümmetinden Allah’a şirk koşmayanların büyük günahları mağfiret olunmuştur.”

(Müslim, Îman, 279)

“…şükredene nimetin ziyâdeliği va’dedilmiştir. Nitekim secdenin mükâfatı, kurbiyyet-i ilâhiyyedir. Hâlikımız: “Secde et ve yakınlaş!” buyurmuş, bedenlerimizin secde etmesi ruhlarımızın Allâh(C.C.)’a yaklaşmasına sebep olmuştur.”

Hz. Mevlâna Celaleddin-i Rumî (k.s.)  Tahiru’l-Mevlevi, Mesnevî Şerhi 12472-73

Allah’ım! Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafâ (s.a.v.)’ya ve âline salât ve selâm eyle. Kaldıramayacağımız yükleri sırtımıza yükleme ya Râbbî!

Yâ Ekremel-Ekremîn! Güç yetiremeyeceğimiz felaketlerden, kaza ve musibetlerden koru bizleri Yâ Rab… Bir daha böylesine musibetler ve felaketler gösterme bizlere… Hani Efendimizin (S.A.V.) hicret esnasında mağaraya sığındığı gibi. Endişe içindeyiz, Resulün ve dostuna verdiğin sükuneti bize de lutfet. “La tahzen: Üzülme” sırrına erelim.  Yardımını merhametini üzerimizden esirgeme. Bizimle beraber olduğunu, bir an olsun gaflette kalıp kalbimizden çıkmasına müsaade etme. Bizleri şefkatinle, rahmetinle kuşat. Hafiz ism-i şerifinle bizleri muhafaza eyle. Şafi ism-i şerifinle tüm insanlara şifa lutfet. Muafi ism-i şerifinle maddi ve manevi dertlerimizi giderip afiyet ve mutluluk bahşet, üzerimizdeki belâ ve musibeti def et, bütün hastalıklara, dertlere afiyetler ihsan et.

Sevdiğini yanına aldırdığın Mirac demleri hürmetine dualarımıza icabet buyur. “La tahzen, innallahe me’ana: Üzülme, Allah bizimledir!” sözünü gönlümüzden çıkarma… Vatanımızı, milletimizi ve tüm insanları muhafaza et. Gazzeli kardeşlerimizin şehadetlerini Müslümanların ve insanlığın uyanmasına vesile eyle Allah’ım! Annelerinin kucağında, beşiklerinde hunharca katledilen Gazzeli bebekleri, insanlık aleminin ayağa kalkan ve isyan eden vicdanı eyle Allah’ım! Ey imdat isteyenlerin yardımcısı ! Kâfirlerin, zalimlerin, katillerin, zulmü ve katliamı altında ki kardeşlerimizin imdadına yetiş. Zalimin ve kafirin zulmü altında olan mazlumlara nusretini gönder. Dertlilerimize deva, hastalarımıza şifa ihsan et. Ey Rabbimiz! Duâlarımızımızı kabûl buyur Ya erhamerrahimin. Âmin…

İsra ve Mirac

Mirac hadisesi nübüvvetin onikinci yılında, Peygamberimiz Aleyhisselamın Medine’ye hicretinden bir yıl önce Recep ayının 27. gecesinde vuku bulmuştur.

İsra; gece yürümek, yola gitmek, gece yolculuğu etmek, ettirilmek demektir. Özel Manasıyla Peygamber efendimizin bir gece vakti yatsı namazından sonra Mekke’den alınıp önce Tur-u Sina’da namaz kılması, sonra Mescid-i Aksa’ya gitmesidir.

Mirac da yükseğe çıkış aracı demektir. Özel manasıyla Peygamber Efendimizin Mescid-i Aksa’dan Cenabı Hakkın yanına çıkmasıdır.

Mirac Hadisesi Kuran’ı Kerimde Necm Suresi 1-18. ayetlerinde geçmektedir. İsra hadisesi de İsra Suresinde anlatılmaktadır.

Bu ulvi seyahat, mucizelerin en büyüğüdür. Mirac mucizesi Kur’ân-ı Kerimde âyetlerle anlatılmış ve varlığı inkâr edilemeyecek bir şekilde ortaya konmuştur. Bu îlâhî yolculuğun ilk merhalesi olan Mescid-i Aksâya kadarki safha Kur’ân’da şöyle anlatılır:

“Âyetlerimizden bir kısmını ona göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan alıp çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya seyahat ettiren Allah, her türlü noksandan münezzehtir. Şüphesiz ki O her şeyi hakkıyla işiten, herşeyi hakkıyla görendir.” (İsra Suresi, 1)

Miracın ikinci merhalesi de Mescid-i Aksâdan başlayarak semânın bütün tabakalarından geçip tâ İlâhi huzura varmasıdır. Bu safha da Necm Sûresinde şöyle’ anlatılır:

“O ufkun en yukarısında idi. Sonra indi ve yaklaştı. Nihayet kendisine iki yay kadar, hatta daha da yakın oldu. Sonra da vahyolunacak şeyi Allah kuluna vahyetti. O’nun gördüğünü kalbi yalanlamadı. Şimdi O’nun gördüğü hakkında onunla mücadele mi edeceksiniz? And olsun ki onu bir kere daha hakiki suretinde gördü. Sidre-i Müntehâda gördü. Ki, onun yanında Me’vâ Cenneti vardır. O zaman Sidre’yi Allah’ın nuru kaplamıştı. Gözü ne şaştı, ne de başka bir şeye baktı. And olsun ki Rabbinin âyetlerinden en büyüklerini gördü.” (Necm Suresi, 7-18.)

Mirac’ta Peygamberimize Verilenler

Peygamberimiz’e (asm) Mirac mülakatı sonunda şu üç şey verildi:

1. Elli vakit namaz sevabına denk, beş vakit namaz verildi.

2. Bakara sûresinin son iki âyeti verildi.

3. Peygamberimiz’in (asm) ümmetinden olup da, Allah’a şerik koşmayanlardan mukhimat (büyük günahlar) bağışlandı.

 

Paylaşabilirsiniz...