“Kulunu (Muhammed -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’ı) bir gece, Mescid-i Harâm’dan kendisine bâzı âyetlerimizi göstermek için, etrâfını mübârek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allâh, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla bilen, hakkıyla görendir.”
İsrâ Suresi, 1.
“ Cennetin anahtarı namazdır, namazın anahtarı da temizliktir.”
Hz. Muhammed (sallallahü aleyhi vessellem) ( Ahmed, III, 340)
“ …şükredene nimetin ziyâdeliği va’dedilmiştir. Nitekim secdenin mükâfatı, kurbiyyet-i ilâhiyyedir. Hâlikımız: “Secde et ve yakınlaş!” buyurmuş, bedenlerimizin secde etmesi ruhlarımızın Allâh(C.C.)’a yaklaşmasına sebep olmuştur.”
Hz. Mevlâna Celaleddin-i Rumî (k.s.) Tahir-ül Mevlevî – Şerh-i Mesnevî: 12472-73
Allah’ım! Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafâ (s.a.v.)’ya ve âline salât ve selâm eyle. Allah’ım, günlerimizi Sana ibadet etmemizle doldur; vakitlerimizi Sana itaat etmemizle süsle; namazları kılıp dua etmeye, bağışlanmak için ağlayıp sızlamaya muvaffak et bizi; gündüzleri gafletimize, geceleri kusur ettiğimize tanık olmasın.
Allah’ım, Bizi, “Firdevs’e varis olup orada sürekli kalacak olan” (Mü’minun/11), “Rablerine dönecekleri için verdiklerini kalpleri çarparak veren” ve “iyiliklere koşuşup iyilik için yarışan” (Mü’minun/60-61) salih kullarından kıl. Bizi ve neslimizi, namazı lâyıkıyla ve dâimî olarak kılanlardan eyle. Ey Rabbimiz! Duâlarımızımızı kabûl buyur Ya Erhamerrahimin, Âmin…
İsra ve Mirac
Mirac hadisesi nübüvvetin onikinci yılında, Peygamberimiz Aleyhisselamın Medine’ye hicretinden bir yıl önce Recep ayının 27. gecesinde vuku bulmuştur.
İsra; gece yürümek, yola gitmek, gece yolculuğu etmek, ettirilmek demektir. Özel Manasıyla Peygamber efendimizin bir gece vakti yatsı namazından sonra Mekke’den alınıp önce Tur-u Sina’da namaz kılması, sonra Mescid-i Aksa’ya gitmesidir.
Mirac da yükseğe çıkış aracı demektir. Özel manasıyla Peygamber Efendimizin Mescid-i Aksa’dan Cenabı Hakkın yanına çıkmasıdır.
Mirac Hadisesi Kuran’ı Kerimde Necm Suresi 1-18. ayetlerinde geçmektedir. İsra hadisesi de İsra Suresinde anlatılmaktadır.
Bu ulvi seyahat, mucizelerin en büyüğüdür. Mirac mucizesi Kur’ân-ı Kerimde âyetlerle anlatılmış ve varlığı inkâr edilemeyecek bir şekilde ortaya konmuştur. Bu îlâhî yolculuğun ilk merhalesi olan Mescid-i Aksâya kadarki safha Kur’ân’da şöyle anlatılır:
“Âyetlerimizden bir kısmını ona göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan alıp çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya seyahat ettiren Allah, her türlü noksandan münezzehtir. Şüphesiz ki O her şeyi hakkıyla işiten, herşeyi hakkıyla görendir.” (İsra Suresi, 1)
Miracın ikinci merhalesi de Mescid-i Aksâdan başlayarak semânın bütün tabakalarından geçip tâ İlâhi huzura varmasıdır. Bu safha da Necm Sûresinde şöyle’ anlatılır:
“O ufkun en yukarısında idi. Sonra indi ve yaklaştı. Nihayet kendisine iki yay kadar, hatta daha da yakın oldu. Sonra da vahyolunacak şeyi Allah kuluna vahyetti. O’nun gördüğünü kalbi yalanlamadı. Şimdi O’nun gördüğü hakkında onunla mücadele mi edeceksiniz? And olsun ki onu bir kere daha hakiki suretinde gördü. Sidre-i Müntehâda gördü. Ki, onun yanında Me’vâ Cenneti vardır. O zaman Sidre’yi Allah’ın nuru kaplamıştı. Gözü ne şaştı, ne de başka bir şeye baktı. And olsun ki Rabbinin âyetlerinden en büyüklerini gördü.” (Necm Suresi, 7-18.)
Mirac’ta Peygamberimize Verilenler
Peygamberimiz’e (asm) Mirac mülakatı sonunda şu üç şey verildi:
1. Elli vakit namaz sevabına denk, beş vakit namaz verildi.
2. Bakara sûresinin son iki âyeti verildi.
3. Peygamberimiz’in (asm) ümmetinden olup da, Allah’a şerik koşmayanlardan mukhimat (büyük günahlar) bağışlandı.