“ Ey Davud! Biz seni yeryüzünde halife yaptık. O halde insanlar arasında adaletle hükmet. Hevâ ve hevese uyma, sonra bu seni Allah’ın yolundan saptırır. Doğrusu Allah’ın yolundan sapanlara, hesap gününü unutmalarına karşılık çetin bir azap vardır.”
Sâd Suresi, 26.
” Her biriniz birer çobansınız ve yönetiminizde bulunanlardan sorumlusunuz. İmam (devlet reisi) çobandır ve yönettiği kimselerden sorumludur. Erkek evinin çobanıdır ve eli altındakilerden sorumludur. Kadın, kocasının evinin çobanı (muhafızı)dır ve ondan sorumludur. Hizmetçi, efendisine ait malın çobanıdır ve ondan sorumludur.”
Hz. Muhammed (sallallahü aleyhi vessellem) (Buhârî, Cuma, 44; Ahmed b. Hanbel, II, 108)
“ İhsân sahipleri ölür, fakat ihsânları kalır. Lutuf ve kerem meydanında at sürenler, ne mutlu insanlardır. Zâlimler de öldüler ama, zulümleri kaldı, hile yapan kötü insanın vay haline. Peygamber efendimiz; “Dünyadan çekilip gittiği halde, kendisinden iyi bir eser kalmış olan kişi, ne mutlu kişidir.” diye buyurmuştur. İhsân eden kimse ölür, fakat ihsânı ölmez. Daima yâd edilir. Allâh’ın yanında din ve ihsân küçük bir şey değildir.”
Hz. Mevlâna Celaleddin-i Rumî (k.s.) Mesnevi, T. Mevlevî 21243-44
Allah’ım! Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafâ (s.a.v.)’ya ve âline salât ve selâm eyle. Allah’ım; hırsın kabarmasından, öfkenin sersemliğinden, hasedin galebesinden, sabrın zayıflığından, kanaatin azlığından, huyun kötülüğünden, şehvetin azmasından, bağnazlığın sultasından, nefsin tutkusuna uymaktan, hidayete karşı çıkmaktan, gaflet uykusundan, zorluklara düşmekten, batılı hakka yeğlemekten, günahlara ısrarla devam etmekten, günahı küçümsemekten, itaati büyük görmekten, zenginlerin övünmesinden, fakirleri hor görmekten, elimizin altındakilere kötü davranmaktan, bize iyilik yapanlara teşekkürü terketmekten, zalime yardımcı olmaktan, mazlumu yalnız bırakmaktan, hakkımız olmayan bir şeyi istemekten ve bilgisiz konuşmaktan Sana sığınırız Ya erhamerrahimin, Âmin….