“Kullarım Sana Ben’i sorduklarında, (bilsinler ki) Ben onlara çok yakınım. Bana duâ edenlerin duâlarını kabûl ederim…”
Bakara Suresi, 186.
“Bir mü’minin diğer bir mü’mine gıyâbında yaptığı duâdan daha çabuk kabûl edilen hiçbir duâ yoktur.”
Hz. Muhammed (sallallahü aleyhi vessellem) (Tirmizî, Birr, 50)
“ Eğer pâdişah seninle berâber yere oturur, kemâl-i merhametinden senin mertebene tenezzül ederek duânı dinlerse, o tenezzülü ve o istimâı kendi kabiliyetinden değil, onun lûtf u kereminden bil. Kendini ve mertebeni tanı, küstahlığa kalkışma, edeb ve terbiyeni muhâfaza et .”
Hz. Mevlâna Celaleddin-i Rumî (k.s.) Tahir-ül Mevlevî – Şerh-i Mesnevî: 4323
Allah’ım! Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafâ (s.a.v.)’ya ve âline salât ve selâm eyle Allâh’ım! Anlayışım kıt, amelim az da olsa (dünyevî ve uhrevî) ihtiyaçlarımı Sen’in kapına getiriyor (karşılanmasını Sen’den talep ediyorum). Rahmetine muhtâcım, hâlimi arz ediyorum. Ey işlere hükmedip yerine getiren, kalblerin ihtiyâcını görüp şifâyâb kılan Rabbim! Denizlerin aralarını ayırdığın gibi benimle cehennem azâbının arasını da ayırmanı, helâke dâvetten, kabir azâbından korumanı diliyorum.
Allâh’ım! Bana helâl rızık nasip ederek beni haramlardan koru! Lutfunla beni Sen’den başkasına muhtaç etme!
Allâh’ım! Bu bizim duâmızdır. Bunu fazl u kereminle kabûl etmek Sana kalmıştır. Bu, bizim gayretimizdir, dayanağımız Sen’sin. Ya Erhamerrahimin. Âmin…