“…Dünya hayatını ahirete tercih mi ediyorsunuz? Fakat dünya hayatının faydası ahiretin yanında pek azdır.”
Tevbe Suresi, 38.
“Allah’a yemin olsun, âhiretin yanında dünya, ancak birinizin parmağını denize sokup çıkardığında parmağında kalan kadardır. Baksın bakalım parmağında ne kalıyor?”
Hz. Muhammed (sallallahü aleyhi vessellem) (Müslim, Cennet, 55; Tirmizî, Zühd, 15; İbn Mâce, Zühd, 3; Müsned, IV, 229 230 )
“ Aslında bu fâni dünyanın malı mülkü, atlası, hızlı giden Hakk yolcusuna bir zincirdir. Dünya hırsına kapılan, altın zinciri gördü de aldandı. Canı bir kuyunun deliğinde kaldı, ovalara çıkamadı. Dünyanın görünüşü cennet gibi güzel, fakat manası, iç yüzü, cehennem gibi yakıcı… Şekil ve renk bakımından gül yanaklı bir güzel, içi zehirle dolu bir yılan.”
Hz. Mevlâna Celaleddin-i Rumî (k.s.) Tahir-ül Mevlevî – Şerh-i Mesnevî: 20643-44-45
Allah’ım! Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafâ (s.a.v.)’ya ve âline salât ve selâm eyle. Ey her şeyin evveli, âhiri, zâhiri, bâtını olan. Her şeye hükmeden. Her şeyi sayıp ortaya döken, başta yaratan, ölümden sonra tekrar hayat veren, bilen, kuşatan, gören, müşahede eden, kim ne işlerse hepsini kaydeden, küçük-büyük yapılan her şeyi gören, haberdar olan, Kayyûm ismiyle varlığı ayakta tutan, görünür âlemin verasında, verâların da verasında tasarruf sahibi bir zat olan Yüce Rabbim! Sen her şeye kâdirsin, ne olur, benden bilerek ya da bilmeyerek sâdır olmuş ne kadar hata, günah ve isyan varsa onları da mağfiret buyur! Bizleri hazırlığını iyi yapan kullarından eyle. Ya Erhamerrahimin. Âmin…