“ Ey insanlar! Allah’ın verdiği söz şüphesiz gerçektir; dünya hayatı sizi aldatmasın ve o aldatıcı (şeytan), sizi Allah(ın affına güvendirmek sûreti) ile aldatmasın! Şüphesiz şeytan, sizin düşmanınızdır, siz de onu düşman tutun! Zira o, kendi taraftarlarını ancak cehennem ehlinden olmaya çağırır.”
Fâtır Suresi: 5-6.
“Muhakkak ki şeytanın ve meleğin insanoğlunun kalbi üzerinde yönlendirici tesiri vardır. Şeytanın tesiri kötülüğe sevketmeye ve hakkı yalanlamaya, meleğin tesiri ise hayra doğru ve hakkı tasdik etmeye yöneliktir. Meleğe ait tesiri gönlünde hisseden kimse bunu Allah’tan bilsin ve Allah’a hamd etsin. Kendisini kötülük tarafına çekmeye çalışan bir tesir hisseden kimse de kovulmuş şeytanın şerrinden Cenâb-ı Hakk’a sığınsın.”
Hz. Muhammed (sallallahü aleyhi vessellem) (Tirmizî, Tefsîr, 2/2988 )
“ Günahta ısrâr ve kötülüğü âdet edinirse basar-ı basîretine toprak doldurmuş olur; o günahı görmez ve o vicdan azâbını hissetmez. Tevbe ve istiğfâr etmesini düşünmez de, o günah, onun kalbine iyi görünür; neticede ise dinden, îmândan olur.”
Hz. Mevlâna Celaleddin-i Rumî (k.s.) Tahiru’l-Mevlevi, Mesnevî Şerhi -7313-14
Allah’ım! Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafâ (s.a.v.)’ya ve âline salât ve selâm eyle, Allah’ım, şeytanın kalbimize attığı arzu, zan ve hasedi; büyüklüğünü anmaya, kudretin hakkında düşünmeye, düşmanlarına karşı tedbir almaya dönüştür. Onun (şeytanın) dilimize akıttığı çirkin ve saçma lafları, bir mü’minin arkasında ettiğimiz gıybeti Senin hamdini dile getirmeye, Seni çokça övmeye, Seni yüceltme çabasına, nimetlerine şükretme gayretine, ihsanını itiraf etmeye, nimetlerini saymaya çevir ya Erhamerrahimin. Ya erhamerrahimin, Âmin….