“Allâh’ı unutan ve bu yüzden Allâh’ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan çıkan kimselerdir.”
Haşr Suresi, 19.
“ Kıyâmet günü, ahdine vefâ göstermeyen kimselerin arkasında bir bayrak bulunacak ve vefâsızlığı ölçüsünde o bayrak yükseltilecektir.”
Hz. Muhammed (sallallahü aleyhi vessellem) Müslim, Cihâd, 15
“Aşk, muhabbet, dostluk gibi hususların cümlesi vefâya bağlıdır ve dâimâ vefâlı olan kimseyi arar. Bunlar, vefâsız bir gönle aslâ yaklaşmaz.
Kalem; «Vefânın karşılığı vefâ; cefânın karşılığı da cefâdır.» diye yazmış ve mürekkebi de kurumuştur.
Bir pâdişah, kendisine hâinlik eden kimse oğlu bile olsa onun başını gövdesinden ayırıverir. Fakat bir Hintli köle pâdişaha vefâ gösterirse, gönüller o köleye iltifatta bulunur, onu takdir eder… Onun gördüğü îtibârı, yüzlerce vezir göremez.
Köle de ne ki; eğer bir kapıda vefâlı olan köpek dahî olsa, sâhibinin gönlünde o köpeğe karşı yüzlerce râzılık, yüzlerce memnûniyet duygusu yeşerir; sâhibi o köpeği muhabbetle okşar…”
Hz. Mevlâna Celaleddin-i Rumî (k.s.) Mesnevi, T. Mevlevî 19313-19
Allah’ım! Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafâ (s.a.v.)’ya ve âline salât ve selâm eyle, Allâh’ım! Gönüllerimize vefâ ehlinin güzel hâllerini ihsân ederek bizleri sâlihler zümresine dâhil eyle! Amellerimize sadâkat ve samîmiyet lutfedip cümlemizi Naîm cennetlerinin vârisleri kıl! Neslimizden ve zürriyetimizden müttakîlere sertâc olacak göz nûru ve gönül sürûru evlâtlar ihsân eyle! Cümlemizi Sana, Rasûl’üne, ana-babaya, akrabâya, bütün ehl-i îmâna, vatana ve millete ve diğer emânetlere karşı vefâkâr eyle! Bizleri iki cihanda da rızâ-yı şerîfin iklîminde yaşat! Amin…