Muhterem Müslümanlar!
Yüce Allah, insanı yaratılmışların en şereflisi olarak yaratmış. O’na akıl ve irade gücünü vermiş, bununla yetinmeyerek peygamberleri önder ve ilahi mesajları içeren kitapları da rehber olarak göndermiştir.
Yaratılış itibariyle iyiliğe de, kötülüğe de meyledebilen insanoğlunun yapması gereken iyilik ve güzel ahlak nevinden davranışların yapılması emredilirken, yapılmaması gereken kötülük ve çirkin davranışlar da yasaklanmıştır.
Allah-u Teala, neyi emretmiş ise biliniz ki o insanlığın hayrına olan bir iştir. Neyi yasaklamışsa o da mutlaka insanlığın zararına olan bir iştir.
Toplumu için için kemiren dargınlık, küskünlük, düşmanlık ve hatta cinayetlerin sebebi olabilen manevi hastalıklardan olan gıybet, diğer ifadesiyle dedikodu, haram kılınan, yasak kılınan fiillerden birisidir. Bu husus Hücurat Suresi’nin 12. ayetinde şöyle ifade edilmektedir:
“Ey iman edenler! Zannın çoğundan kaçının. Çünkü Zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyicidir.”
Hümeze Sûresi’nin 1. ayetinde de: “Arkadan çekiştirmeyi, yüze karşı eğlenmeyi adet edinen herkesin vay haline!” buyrulmuştur.
Bir hadisi şerifte Peygamberimiz ashabına:
“Bilir misiniz gıybet nedir?” diye sordu.
“Allah ve Rasûlü bilir.” dediler.
“Gıybet: Din kardeşini, hoşlanmayacağı bir vasıf ile anmandır.” buyurdular.
Bu arada ashaptan birisi:
“Ey Allah’ın elçisi. Eğer söylediğim şey, din kardeşimde varsa ne buyurursunuz?” diye sordu.
Buyurdular ki:
“Eğer söylediğin şey, kendisinde varsa onun gıybetini yaptın. Şayet yoksa o zaman iftira etmiş oldun.”(1)
Yüce Peygamberimiz ashabını, dolayısıyla kıyamete kadar gelecek olan bütün ümmetini ikaz ve irşat maksadıyla bir mecliste sohbet ederlerken şöyle buyurdular:
“Ey diliyle iman edip, imanları kalplerine inmeyen topluluk! Sakın Müslümanları çekiştirmeyin, onların gizli hallerini araştırmayın. Zira kim, din kardeşinin gizli kusurlarını açığa çıkarırsa, Allah da onun gizli kusurlarını açığa çıkarır. Allah, kimin gizli kusurlarını açığa çıkarırsa, onu evinin içinde de rezil eder.”2
Muhterem Müslümanlar!
İnsan onurunu zedeleyen, dargınlık ve düşmanlıklara sebep olan gıybetten uzak duralım. Gıybet kardeşliğe saplanan hançer, sevgiyi solduran bir alevdir. İnsanlar arasındaki birliği ve beraberliği bozan fitne, fesat kaynağıdır. Tek kelimeyle günah batağıdır.
O halde tez elden tevbe edip, gıybetini yaptığımız kardeşlerimizle helalleşelim.
Hutbemizi şu güzel peygamber’i nasihatle bitirelim:
“Dilini muhafaza et, evinle meşgul ol, günahlarına ağlayarak tevbe et.”(3)
_____________________________
1- Ebu Davut Terc., C: 5/25.
2- Ebu Davut Terc., C: 5/30.
3- Riyazü’s-Salihin, C: 3, 5/7.