Hayırlı bir gün – 08-02-2024

Bismillâhirrahmânirrahîm

“ Hiç şüphesiz Allah, onların gizleyeceklerini de açıklayacaklarını da bilir. O, büyüklük taslayanları asla sevmez.”

Nahl Suresi, 23.

“Hiçbir kimse yoktur ki onun başında biri yedinci kat göğe giden, diğeri yerin yedinci katına doğru giden iki zincir bulunmasın. Kişi tevazu gösterdiğinde, Allah onu yedinci kat semadaki zincirle yüceltir. Kibirlendiğinde ise yedinci kat yerdeki zincirle alçaltır.”

Hz. Muhammed (sallallahü aleyhi vessellem)  (Heysemî, Mecmeu’z-zevâid, VII, 158

“ Nefsini alçak gören kişiye, ne mutlu. Kendini üstün gören kimsenin de vay hâline! Şunu iyi bil ki, bu kibir ve ucub, yâni kendini üstün görme hâli kahredici bir zehirdir. Ahmaklar, bu zehirli şarabın sarhoşu oldukları için kendilerinde varlık hissederler.

Bahtsızın biri bu zehirli iksirden içerse neşe ile bir an başını sallar. Sallar amma biraz sonra da insanlığa vedâ eder, rezil olur.

Ey aklı başında kişi! Şunu iyi bil ki; kılıç, boynu olan kişinin boynunu keser. Gölge ise yerlere serilmiştir. Boynu ve bedeni olmadığı için onun yaralanması ve kesilmesi de mümkün değildir.

Ey doğruluktan sapmış kişi! Büyüklük taslamak, kibre, gurura ve ucba kapılmak, odunun üzerine ateş koymak gibidir. Böyle bir ateş üzerine sen nasıl gidiyor da kendini ateşe atıyorsun?

Dikkatle bak da gör; yerle bir olan gölgeler, hiç oklara hedef olabilir mi?

Yerden başını kaldırıp varlık gösteren, böbürlenen kişi ise, oklara hedef olur. Çâresiz, oklar onu delik deşik ve perişan eder durur.”

Hz. Mevlâna Celaleddin-i Rumî (k.s.)  Tahiru’l-Mevlevi, Mesnevî Şerhi 15135 – 15151

Allah’ım! Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafâ (s.a.v.)’ya ve âline salât ve selâm eyle, Rabbimiz, bizleri kibir ve gurur şaşkınlık ve şımarıklıklarından muhâfaza buyur! Nefsimizi tanıyarak Hakk’a kulluk ve ibâdet dolu bir hayat yaşayan sâlihlerden eyle!..

Cenâb-ı Hak, ilâhî intikam ve kahrını celbeden iğrenç vasıflardan lâyıkı vechile sakınabilmeyi cümlemize nasîb eylesin. Bizleri, İslâm’ın izzet ve vakârını taşıyan; ilâhî kudret ve azameti karşısında ise, “hiçliğini” idrâk edip haddini bilen, yersiz övünmelerden sakınan ve: “O Rahmân’ın (has) kulları ki, yeryüzünde mütevâzî olarak dolaşırlar…” (el-Furkân, 63) âyet-i kerîmesinden lâyıkıyla hissedâr olan kullarından eylesin! Ya  Erhamerrahimin. Âmin…

Paylaşabilirsiniz...