” Kullarım sana Beni sorarlarsa, bilsinler ki Ben, şüphesiz onlara yakınım. Benden isteyenin, dua ettiğinde duasını kabul ederim. Artık onlar da davetimi kabul edip Bana inansınlar ki doğru yolda yürüyenlerden olsunlar.”
Bakara Sûresi 186.
” Beş gece vardır ki, onlarda yapılan dualar geri çevrilmez (yâni kabul edilir). Bunlar: Recebin ilk cuma gecesi, Şabanın onbeşinci gecesi, Cuma geceleri, Ramazan bayramı gecesi, Kurban bayramı gecesi’dir. ”
Hz. Muhammed (sallallahü aleyhi vessellem) Câmiu’s-Sağir, c. III, s. 454
“Kimin gönlü illetlerden arınmışsa onun duası, ululuk sahibi Allah’a kadar varır, makbul olur.”
Hz. Mevlâna Celaleddin-i Rumî (k.s.) Tahiru’l Mevlevi, Mesnevî Şerhi 9988
Allah’ım! Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafâ (s.a.v.)’ya ve âline salât ve selâm eyle. Ey rahmetinden günahkârların medet umduğu; Ey darda kalanların ihsanını anmaya sığındığı; Ey korkusundan hatalıların şiddetle ağladığı; Ey kimsesi olmayan garibin munisi; Ey her gamlı tasalının ferahlığı; Ey yardımsız bırakılmış yalnızların imdadı; Ey dışlanmış muhtaçların destekçisi! Sen, rahmeti ve ilmiyle her şeyi kuşatansın. Sen, her yaratığa nimetlerinden bir pay ayıransın. Sen, affı cezalandırmasından üstün olansın. Sen, rahmeti gazabının önünde koşansın. Sen, ihsanı, eli boş geri çevirmesinden çok olansın. Sen, rahmetinin genişliğine bütün yaratıkların sığdığı Zât-ı Kibriya’sın. Sen, ihsanda bulunduğundan karşılık beklemeyensin. Sen, kendisine karşı geleni cezalandırmakta aşırı gitmeyensin.
Allah’ım! Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafâ (s.a.v.)’ya ve âline salât ve selâm eyle. Mübarek gecelerin habercisi olan ve İhsan ve İkramının çok olduğu Regaib gecesinin feyiz ve bereketinden yararlanmaya çalışan kullarından eyle. Bizleri affet ve dualarımızı kabul eyle, ya erhamerrahimin, ya erhamerrahimin, ya erhamerrahimin… Âmin…
Regaib Nedir?
Regâib, arapça bir kelimedir ve “reğa-be” kökünden gelmektedir. “Reğa-be”, kelime olarak, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir. “Reğîb” kelimesi ise, “reğabe”‘den türemiş olan bir isimdir ve kendisine rağbet edilen, arzulanan, taleb edilen şey demektir. Müennesi, “reğîbe”dir. “Reğîbe”nin çoğulu da “reğâib” dir. Kelime olarak “Regâib”in aslı budur.
Receb’in ilk cuma gecesine Regaib gecesi denir. Bu geceye Regaib gecesi ismini melekler vermişlerdir. Her Cuma gecesi kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, daha kıymetli oluyor. Allahü teâlâ, bu gecede, müminlere, ragibetler [ihsanlar, ikramlar] yapar. Bu geceye hürmet edenleri affeder. Bu gece yapılan dua kabul olur, namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevaplar verilir. Regaib gecesini ibadetle geçirmeli, kazası olan, hiç değilse bir günlük kaza namazı kılmalı! Kazası olmayan da nafile namaz kılar, Kur’an-ı kerim okur, tesbih çeker, tövbe istiğfar eder. Perşembe günü oruç tutup, gecesini de ihya etmek çok sevaptır. Receb ayında oruç tutmak faziletlidir.
Peygamberimiz (a.s.m)’ ın Ramazan ayından sonra en çok oruç tuttuğu ay Receb ayıdır. Bu Receb ayında oruç tutmanın muazzam, muhteşem sevabları var.
Bir de bu ayda sevablar kulların defterlerinin sevab hanelerine, bol bol dökülmesi dolayısıyla da recebül esabb denmiştir. Yâni, sevabların bol bol, şarı şarıl, gürül gürül döküldüğü ay demek… Sabbe, Arapçada dökmek demek… Nehrin de böyle dağlardan çağlayarak şaldur şuldur akıp da döküldüğü yere münsab derler; o da aynı kökten… Receb-ül esabb; Allah’ın rahmetinin cûşa gelip, ikram ü ihsanâtının şarıl şarıl, güldür güldür kullara geldiği ay demektir.
Arifler ve din alimleri kitaplarında yazmışlar ki, bu ay ekim, ekme, ziraat ayıdır. Sevaplı işler, oruç tutmak, tevbe etmek vs. güzel şeyler yapılır. Bir mahsulün ekilmesi gibi ziraat, ekim ayıdır. Şa’ban bakım ayıdır. Ramazan biçim ayıdır, yâni mahsulün alındığı aydır demişler. Demek ki Receb ayı, bizi Ramazan ayına hazırlayan bir mevsimin ilk adımı olmuş oluyor.
Onun için, “Receb ayı tevbe ayıdır.” demişler. Yâni kul ne yapacak?.. “Yâ Rabbi! Ben anlayamamışım, hatâ etmişim, bilememişim, suçluyum, kusurluyum; beni affet…” diyerek hatâsını itiraf edip, hatâsından dönerek, Cenâb-ı Hakk’ın yoluna girecek.
Şa’ban ayı ibadetlere devam etme ayıdır. Ramazan da mükâfatlarını alma ayıdır. Böyle çeşitli kelimelerle bu ayların birbirleriyle irtibatlı olduğu beyan edilmiştir.