“Eğer Allah seni bir zarar uğratırsa, onu kendisinden başka giderecek yoktur. Ve eğer sana bir hayır verirse, (bunu da geri alacak yoktur). Şüphesiz O her şeye kadirdir.”
En’âm Suresi, 17.
“Bismillâh! Allâh’a tevekkül ettim. Allâh’ım! Dalâlete düşmekten ve başkaları tarafından dalâlete sürüklenmekten, kaymaktan ve kaydırılmaktan, haksızlık yapmaktan ve haksızlığa uğramaktan, câhilce davranmaktan ve câhillerin davranışlarına muhâtap olmaktan Sana sığınırım.”
Hz. Muhammed (sallallahü aleyhi vessellem) (Ebû Dâvûd, Edeb, 102-103/5094; Tirmizî, Deavât, 35)
“ Eğer tevekkül edeceksen amelde et. Ekini ek, ondan sonra Cebbâr-ı zî-iktidâr olan Allâh(C.C.)’a tevekkül et.”
Hz. Mevlâna Celaleddin-i Rumî (k.s.) Tahiru’l-Mevlevi, Mesnevî Şerhi 941
Allah’ım! Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafâ (s.a.v.)’ya ve onun tertemiz Ehl-i Beytine salât ve selâm eyle. Allah’ım! hacetlerimizi reva et; icabeti bizim için garantilediğin halde onu bizden esirgeme; dua etmemizi emrettiğin halde duamızı geri çevirme; dünya ve ahirette bize yarayacak, hatırımızda olan veya unuttuğumuz, dile getirdiğimız veya sakladığımız, açıkladığımız veya gizlediğimiz her şeyi bize ihsan et. Bütün bunlarda, Senden yardım isteyerek kendini düzeltenlerden; Senin katında arayarak başarıyı bulanlardan; Sana güvenerek muradına erenlerden; Sana sığınarak korunanlardan; Seninle alış-veriş yaparak kazananlardan; izzetinle güven bulanlardan; fazlından kendilerine bol helal rızk verilenlerden; bağışın ve kereminle zengin olanlardan; Seninle zilletten izzete kavuşanlardan; adaletinle zulme uğramayacaklarından emin olanlardan; rahmetinle belalara karşı bağışıklık kazananlardan; zenginliğinle fakirlikten zenginliğe erişenlerden; korumanla günahlardan, kaymalardan ve hatalardan korunmuş olanlardan; Sana itaat ederek hayra, rüşde ve doğruya muvaffak olanlardan; kudretinle günahlarla aralarına perde çekilenlerden; Sana karşı gelmenin her türlüsünü bırakanlardan ve Senin komşuluğunda yer alanlardan kıl bizi. Ya Erhamerrahimin… Âmin…