İnna Lillah ve İnna İleyhi Raciun

Şeyh Nazım Kıbrısi Hocaefendi, bir süredir karaciğer yetmezliği rahatsızlığı sebebiyle tedavi gördüğü Yakın Doğu Hastanesi’nde (YDÜ) vefat eti. 92 yaşında hayatını kaybeden, Şeyh Nazım Kıbrısi için cenaze namazı, Lefkoşa’daki tarihi Selimiye Camii’nde kılındı. İkindi namazı sonrası cenaze namazını, Selimiye Camii emekli müezzini Ahmet Gürses kıldırdı.

Selimiye Camii’nin girişine yaklaşan cenaze aracından alınarak dualarla omuzlarda taşınan ve musalla taşına konulan Şeyh Nazım’ın tabutu, çiçeklerle donatıldı. Kıbrıslı Türk ve yabancı çok sayıda müridi Şeyh Nazım için gözyaşı döktü. Müritler, namaz vaktine kadar tabut etrafında Kur’an-ı Kerim’den ayetler okudu ve dua etti.

Selimiye’deki ikindi namazı sonrası cenaze namazına KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, bazı bakanlar ve milletvekilleri, iş adamları, sivil toplum örgütlerinden temsilciler, Şeyh Nazım’ın çok sayıda müridi ile vatandaşlar katıldı.

Cenaze namazını Selimiye Camii emekli müezzini Ahmet Gürses kıldırdı. Cami’deki dini vecibelerin tamamlanmasının ardından Şeyh Nazım’ın tabutu, dergahında toprağa verilmek üzere Lefke’ye götürüldü.

Şeyh Nazım Kıbrısi Hocaefendi, Lefke’deki dergahının bahçesine defnedildi.

Şeyh Nazım Kıbrısi kimdir?

Güney Kıbrıs’ın Larnaka kentinde 21 Nisan 1922’da doğan Şeyh Muhammed Nazım Adil Kıbrısi, mutasavvıf ve Nakşibendi tarikatının önde gelen isimlerindendi. 1940`larda İstanbul Üniversitesi kimya bölümünde yüksek eğitim alan Kıbrısi, öğrencilik yıllarında Nakşibendi Şeyhi Süleyman Erzurumi’ye bağlandı. Bir süre sonra şeyhinin izniyle Şam’a giderek Şeyh Abdullah Dağıstani’nin talebesi oldu. Dağıstani’nin 1973’te ölmesinin ardından yerine geçti. Nazım Kıbrısi, 2011’de kendinden sonra silsileyi oğlu Mehmet Adil’in devam ettireceğini ilan etti. Evli ve dört çocuk sahibi olan Şeyh Nazım Kıbrısi; Türkçe, Arapça, İngilizce ve Yunanca biliyordu.

Soyu, anne tarafından Mevlevî tarîkatı kurucusu Mevlânâ Celâleddîn Rûmî’ye, baba tarafından Kâdirî tarîkatı kurucusu Abdülkâdir Geylânî’ye dayanır. 1940`larda İstanbul’da Kimya Fakültesini okudu. İstanbul’da bulunduğu dönem içerisinde Nakşibendi şeyhi Süleyman Erzurumi’ye bağlandı. Bir müddet kendini yetiştirdikten sonra şeyhinin izni ve işareti ile Şam’a gidip Şeyh Abdullah Dağıstani’ye bağlandı ve onun mânevi terbiyesine girdi.

Şeyh Abdullah Dağıstani’nin emri ile insanlara tasavuf terbiyesini vermeye başladı.1973’de Şeyh’inin vefatı ile onun yerine geçti. 2011’de oğlu Mehmet Adil Efendi’nin, kendi yerine geçip, silsileyi devam ettireceğini ilan etti.

Paylaşabilirsiniz...